izan yoksulluğu

- mektuplar yazardın uzun uzun,kenarına damlatıp da kokusunu gözünün yaşının… - yaşamayı unuttum yavrum, yaşamam lazımder iken bi farkettim, muhatabım mezartaşıayıp bi yerde yani; empati yoksunluğusuyu, yağmura şikayet benimkiçölü, kurağa emanetneresinden baksan izan yoksulluğuama sen ışıklarıyken çarpışan atomlarınIstanbul,  en asil…

Protected: Sessizce…

olmayacak artık biliyorumbir daha yazmaya çalışacakyine beceremeyeceğimatlayacak motorumasana ilk sarıldığım yere gidecekbakınacak, aranacağımkentin ışıkları sönecek bir birsimanı hatırlamaya çalışacakgözlerinin kızılınasaçlarının mavisineteninin karasınakalbinin yarasınatakılıp kalacakne yazık, yanılacağımevime döneceğim sonrakimsesiz yanıbaşıma bakacaksensiz-uykusuz hislerim.bi sigara daha yakacakbi viski daha koyacakbiraz daha yaşlanacağımbi daha…

Zahmet verdim…

Ben, beni avutmak için sevmedim. esas dert şu, bu hususta:yıllar çok kısa burada;saniyeler gereksiz uzunsensiz de, ben bunun,kuşların sersemletici rüzgara isyanının,yüzü önüne düşmüş o kırgın kadının,tertemiz ecnebi kaldırımlarının,bir daha bir daha okuduğumu bile bilearasındaki armağanın menekşeyi bileen sevdiğin sayfasında unuttuğun…