Meşk!
Beklenti, bütün hayal kırıklıklarının anasıdır.
– Antonio Banderas
aklın almaz; alamaz yavrum senin bendeki deliliği,
yeri gelir bazen; en derûndaki sessiz sensizliği
aşkına uzaktan bakışımdaki çekingenliği
anlamaz saflığın, tazeliğin, nurun, endamın
anlayamaz tekmil bir araya gelse kelamın
sen yoluna bak, ufkuna sevdalan, beni boş geç
durulmaz önünde harflere vurulmuş adamın
bilmiyor muyum sanırsın
kimse bana bir daha ööle bakmayacak
kimse canımı bööle yakmayacak
kimse ismim geçse senin gibi yanmayacak
gömmeyecek adımı kendi içine sen gibi
kimse senin gibi gözyaşında saklamayacak
yadigar-ı şebab gün gelecek okunmayacak
güven bana an gelecek- gelecek o zaman
yaraların eskisi gibi acıtmayacak
yüreğini dağlamayacak
haykırarak ağlamayacaksın
bilmem mi sanırsın
gün gelecek benden ırak yazlık bir beldede
içtiğin rakıya dalacak özlemin, gözlerin
derin bi nefes çekeceksin sigarandan
benim dudaklarımdan dışarı çıkacak zehr
sen içeceksin meyi, ben sarhoş olacağım
sen dökeceksin “eşk”i, ben sileceğim yüzümü
sen anlayacaksın “meşk”i, ben gülümseyeceğim
gün gelecek adı ben kalacak yüzündeki çizgilerin
istediğin gibi olsun; rahat ol, suçu bana yık
ama kal gönlünde, uzaklaşma orası çok özel
insan tatlı bişi diildir, takıl biraz yeter sonra bık
kendine dön, tabiat bunu emreder, gerisi boş
sen güzelsin, gerisi dökük, kalanı talan, yıkık
tortudur kuantumdan geriye kalan, sonrası loş
arabesktir, uzay zamanının özeti, ardı ayrılık
gayrı sen kal kendinde vasiyetimdir bu sana
kal kendinde, kal kendi teninde, kendi evinde
sen kal; kal da ardımda bıraktığım yalana sahip çık
2056, Havana