İyi ki doğdun Gökhan Semiz

199

“Varlığın, anlatabileceğim her yerde kalır.”

senden sonra!

devrildi tüm ağaçları sahil yolunun, ay söndü
yağmur irileşti sokaklara döktü nefsini nefesini
muzaffer, sessiz bir serenat oldu gecenin yarısına
cananı soytarılara bıraktık parça pinçik ettiler
didik didik un ufak oldu(k) tuz bastık yaramıza

sarsıldı tüm bildikleri ademoğlunun, can gitti
çiğdemler boynunu büktü susturdu hevesini
mahlası fukara eyledi şair küstü paslı mısrasına
hubanı, hilkata terkettik mundar eylediler
silik silik görünmez oldu(k)  ̈sus ̈ dedik özümüze

korkulan oldu çok değişti buralar
senden sonra…
ne bişiiler büyüdü bu topraklarda
ne kimsenin biraz olsun yüzü güldü
ne çiçeğimiz açtı, ne kahrımız soldu
anlayacağın…
yoktu yani ööle dikkate değer bir anlamlı aşama
usta terk eyledi sahneyi, perde kapandı, komik gitti
devrini tamamlamış atmıştı kafasından ama beri yandan
ayak izlerini bıraktı belki de hayalperest gerçek çıraklara
kimi sohbetler bazı meclislerde unutulduğun çok oluyordu ama
çalgıda çengide sahnede ismin geçiyordu helal olsundu çocuklara

senden sonra…

utanılan oldu; çok pisleşti buralar senden sonra;
ne bişiiler filizlendi bu bataklıkta
ne kimsenin biraz olsun sesi duyuldu
ne elimiz tutuldu, ne çilemiz duruldu anlayacağın.
anlayacağın…
mizahın iki numara büyük geldi
bu şerefsiz yaşama
ama kararlıyım
belki biraz da acılı ve
sözlerim tükendi diye yaralıyım.
ama ossun be moruk; bundan kelli
hatırlamayacağım ölüm yıldönümünü!
unutmalıyım, unutacağım; dibine kadar
o gençliğimin en kara gününü
çıkardım bile aha da havsalamdan
Ocak’ın onaltısını, on yedisini !
bunu hep bööle bilecek bööle belleyeceğim;
bi reenkarne mi olur artık bir mucize mi bilmem ama
yeniden beraber ineriz bir gün belki Bakırköy’e deyu
gerekirse sonsuza kadar sabırla, bir umut bekleyeceğim
düşeceğim bir balarısının tatlı busesinin peşine
gezegenin diğer tarafına gidecek; gittikçe hiçleşecek
hiçlendikçe içlenecek, içlenip hayvan gibi içerken de
ağlatırken gülümseten şarkılarını dinleyeceğim

senden sonra…

usanılan oldu, sonra çok çok değişti buralar
yandı kül oldu gitti mesela güzelim melekler şehri
gerçi sen gittikten sonra her yer bana felekler şehri
ama ossun be moruk, gene de bir insanı tanımak
gerçekten tanıyabilmiş olmak; beraber gülebilmiş,
üretebilmiş, delirebilmiş, vazgeçememiş olmak
ne olursa olsun güzel bişi, çok da zor valla bak
bu arada…
sinirli bir karga tüyünü bırakmıştı mezarına,
çaldım haberin olsun
divit yaptım onu kan kırmızı şiirler
bir tek senin anlayacağın hikayeler
sihirli altı harften oluşan
kendime dönüşler yazıyorum
işbu yüzden, doum günün yegane mana ya;
onikisi en güzelidir Ocak’ın bundan sonra!
‘daha güzeli var’ diyeni de çok pis döveceğim!
o zaman hadi cheers!
doğum günün kutlu ossun
dibini görmeyen onlardan olsun
çünkü moruk senden sonra…
en çok sen yoksun.
ben, senden sonra..?
ben…
her şeyden
herkesten
yoksun !

İlgili yazılar

Abyss

I remember the future and dream of the past. Üç güneşi vardı o toprakların her birinin işi, ışığı başkadallarına ümit…

Haziranın Yirmisi / Lycurgus

‘Şahane haberlerim var! Sanıyorum gezegendeki tüm iyiniyeti yok edecek bir düşünce biçimini mükemmelleştirebildim.’ boş bir sahnedir artık haziranın yirmisiyalan dolan…

Cumartesi

"Yoklar.... Soracağım şeyler var... Konuşmak istiyorum; yoklar!" Sezen Aksu Dertli bakışlı karga yine kondu usul usul her zamanki yerineDikti gözünü…

Omerta

“Birine alışırsın, hatta ondan hoşlanmaya başlarsın ve o gider.Sonunda herkes gidiyor. Ama en kötüsü; O 'biri'nin kendin olması." çalsın artık…