Abyss
I remember the future and dream of the past.
Üç güneşi vardı o toprakların
her birinin işi, ışığı başka
dallarına ümit ismiyle sitemlerin konduğu
gölgesi sadece korkuya vuran ağaçların olduğu
zamandan çok önce; çok çok zaman önce
yani zaman, adının anlamına ermeden de önce
Kakapo ismini taşır bir kafir otururdu Azâzilin otağında
ateşli hastalıklar salardı zalim
üfürüğü ilen yerin yüzüne
küser de bir kenarda bırakırdı rengini, kaçışırdı yapraklar
susardı çiçeklerin kokusu, güzelliklerinin masum tortusu
Sonbahar böyle oluştu.
ve Gymer ile Derbada’nın kızı Gerd
mırıldandı kendi devasa zerafetine övgüyle
“bence” dedi; “geçmişi hak etmek için yaşıyoruz,
ölüm, yaşamın tek gerçek ispatı
ve kesin bir yaşam belirtisidir”
Yaz böyle oluştu.